KAKAO TARİHİ

Kakao’nun kökeni Orta Amerika’da başlayıp şu an da Meksika, Guatemala ve Honduras’ta devam ediyor. Azteklerin ve Mayaların ataları, M.S. 4. yüzyılda kakao yetiştiriyorlardı. Aztekler, kırmızı biber, vanilya ve balla tatlandırılmış, öğütülmüş kakaodan güçlü bir içecek olan “xocolatl” hazırladılar. Bunun yanında kakao yağını ilaç olarak ve makyaj malzemesinde kullandılar. Kısa sürede kakao, Aztekler’de değerli bir ürün olarak yer edinmeyi başardı ve sadece “xocolatl” hazırlamak için değil, aynı zamanda ödeme aracı olarak da kullanılmaya başlandı. Aztekler, vergilerinin bir kısmını kakao çekirdekleriyle ödemek zorunda kalmışlardır.

1502 tarihinde İspanyol Kralının hizmetinde olan İtalyan kaşif Christof Columbus, Amerika yolculuğunda karaya çıkarken orada satılan ve ödeme aracı olarak kullanılan kakao çekirdeklerini bir pazar yerinde keşfetti. İspanyol Cortes, Aztek İmparatorluğu’nu 1519’dan 1522’ye kadar acımasızca fethetti. Cortes ilk kakao çekirdeklerini ve “xocolatl” hazırlamak için gerekli ekipmanı İspanya’ya getiren kişiydi. Sadece değerli kakao çekirdeklerini bir ödeme aracı olarak kabul etti ve para toplamak için büyük bir işletme inşa ettirdi. İspanyollar, Azteklilerin yaptığı kakao içkisini beğenmediler.

İspanyollar kakaolu içeceği şeker ve vanilya ile hazırlama fikrini ortaya çıkardığında büyük bir başarı elde etmişlerdi. Çikolata, 19. yüzyıla kadar zenginler için bir lüks olarak kalmıştı ancak kakao işlemeye yönelik makinelar icat edildiğinde ve kakao verimi arttığında nüfusun diğer kesimlerinin de çikolata ile tanıştığı görülmüştür.

19. yüzyılda, bazıları bugün hala var olan çok sayıda çikolata fabrikası kuruldu. Üreticiler, çikolatanın kalitesini arttırmak için yorulmadan çalışmaya devam etti. 1848’de bir İngiliz şirketi ilk kez kakao kütlesi, kakao yağı ve şekerden yapılan yenilebilir çikolatayı piyasaya sürdü. O zamana kadar çikolata sadece içilebilir bir üründü.